Ekonomi

Kurban eti 4 yılda 700 bin haneye ulaştı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), online başvuru prosedürü ile düzenlediği kurban bağış kampanyasının 4’üncüsünü başarıyla tamamladı. Kavurma, kelle paça çorbası, işkembe çorbası ve kemik suyu olarak konserve edilen kurbanlık etler, 21 günlük dinlenme süresinin ardından İBB’nin Zeytinburnu’ndaki depolarına ulaştı. Yaklaşık 90 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaştırılacak olan konserve dağıtımı; İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar ve İstanbul Vakfı Lideri Perihan Yücel tarafından başlatıldı. Dağıtım öncesi bir konuşma yapan İmamoğlu, “Her yıl burada gelenek haline gelen kurban bağışlarımızın vatandaşlarımıza nasıl ulaştığını gösteriyoruz. Bu çok güzel ve hayırlı bir gelenek olmuştur. Her seferinde söylüyorum; İBB, İstanbulluların en emin yardım eli, en vicdanlı, en emin doğru kanaldır. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyemiz, İstanbulluların her konuda, her sorunda duygularını aktardığı bir merkezdir. Kendi kurumlarıdır” dedi.

Bağışçılara özel teşekkürler

İBB’nin vatandaşların dini vecibelerini yerine getirmesi açısından güvenli bir kurum olduğuna işaret eden İmamoğlu, “İBB, İstanbul’da hangi evin en sıkıntılı olduğu konusunda en güncel bilgiye sahip kurumların başında geliyor.” Kampanyaya katılan tüm bağışçılara teşekkürlerini ileten İmamoğlu, “Allah ondan razı olsun, duaları kabul olsun” şeklinde konuştu. 4 yıllık kampanya süresince yaklaşık 700 bin aileye konserve kurbanlık ulaştırdıkları bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bir yandan veren el görmediği için alan da bu kurbanı alınca sevinecek. veren el belki de uzun süredir evinde et olmayan insanlarımızın evlerine et girecek. Dolayısıyla vatandaşlarımızın duaları ile birlikte kurban kesen halkımız da hayırlara vesile olacaktır. Bu güzel bir duygu. Hayırlı ve bereketli olsun” dedi.

“Halkımızın çok zor durumda olduğunu biliyoruz”

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krize dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:

“Enflasyon endişe verici bir seviyeye ulaştı. Ve biliyoruz ki insanlarımız çok ağır bir geçim sıkıntısı çekiyor. Ne yazık ki son yıllarda uygulanan yanlış politikaların, piyasada emtia fiyatlarını belirlemenin zor olduğu, insanımızın alışverişe gidemediği, ‘düşük gelirli’ ve ‘fiyat altı’ yorumlarımızın olduğu bir dönemde yaşıyoruz. açlık sınırı’ genişledi ve büyük bir kısmını kapsadı. Gıda fiyatları gerçekten çok yüksek. Geçmişte piyasalar fiyatları bariz ritimlerle güncellerken, gün içinde bile bazen etiketlerin değiştiği bir ortamda hep birlikte yaşıyoruz. Barınma ise farklı bir konu. Tüm illerimizde kiraların ne kadar yüksek olduğunu ve önemli bir barınma sorunuyla karşı karşıya olduklarını biliyoruz. Gıda, barınma, ilaç fiyatları, akaryakıt… Her alanda büyük bir krizle karşı karşıyayız. Ne yazık ki bu kriz ve yarattığı ekonomik kötü yönetimin sonuçları, tıpkı bizim gibi kamu kurumlarının yanı sıra toplumun her kesimini ağır bir şekilde etkilemektedir. Özel şirketleri de etkiliyor.”

“Ücret artışlarının zamlarla birlikte modasının geçtiği bir dönemde yaşıyoruz”

Bu durumun piyasalarda bir güvensizlik yarattığını vurgulayan İmamoğlu, “Tabii ki ücretlerde yenilikler yapılıyor, değişiklikler yapılıyor, zamlar yapılıyor. Biz bu konuda sıkıntı yaşayan bir kurumuz. Bunu halkımıza ulaştırmak için en büyük çabayı sarf eden ve çabalayan bir kurumuz. Ücret artışlarının yapıldıktan kısa bir süre sonra geçerliliğini yitirdiği bir dönemde yaşıyoruz. Bunun altını çizelim” dedi. Kurum olarak göreve başladıkları andan itibaren tasarruf tedbirlerini almaya çalıştıklarını belirten İmamoğlu, “Kurumumuzun yapması gereken yatırımları, bir yanda çalışanlarının memnuniyeti ve her zamanki gibi İstanbulluların beklediği kesintisiz hizmet… Ancak gerçek anlamda sıkıntı yaşadığımız ve özellikle vatandaş tarafında fiyatların düştüğü bir dönemdeyiz. enflasyona ve alım gücü her geçen gün azalıyor.İşte bu yüzden bugün halkımızın sofralarına et dağıtabiliyorsak ne kadar değerli hale geldiğini daha da yerinde bir şekilde bu dediğim bakış açısıyla anlayabiliriz.

“En başta 5 yıl nelerle mücadele ettik…” diyorsanız.

İmamoğlu, araştırmalarında sadece dar gelirli ailelerin değil, orta sınıf olarak tanımlanan kesimlerin de evlerine et girmediğini belirledikleri bilgisini paylaşarak, şunları kaydetti:

“Bu görev süresinin 5 yılını tamamladığımızda; ‘En başta 5 yıl nelerle mücadele ettik’ derseniz, yoksullukla mücadele, halkımıza sunduğumuz sosyal hizmetler ve yardım kalemlerinin artırılması konusu en değerli ve birinci konumuz haline geldi. Ayrıca 0-4 yaş arası çocuğu olan annelerin çocuklarıyla ücretsiz seyahat etmesinden, kreş imkanının mahalleden mahalleye yaygınlaşmasına kadar halkımızın gerçek ve kıymetli ihtiyaç ve ihtiyaçlarının karşılanması için toplumu destekliyoruz. sadece dar gelirli ailelerimize yaptığımız yardımlarla değil, yarattığımız farklı yöntemlerle de. Biz de belediye yönetiminin Türkiye’nin en önemli, en sorunlu ve en sıkıntılı döneminde en güzel örnekleri ortaya koyma yeteneğini tüm yol arkadaşlarımızla birlikte göstermenin huzurunu yaşıyoruz.”

“Türkiye’de adaletin ve eşitliğin konuşulduğu bir sistemin varlığı kaçınılmaz bir gerekliliktir”

“Bütün bunların yeterli olmadığını görüyoruz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Ülke genelinde ekonomik düzenin bozulduğu, sistemin işlemediği bir ekonomik ortamda bu zor dönemde vatandaşın tam anlamıyla yanında olan bir kurum olmaya yeterli olmadığımızın ve olmayacağımızın da bilincindeyiz. ve yıllarca yapılan hatalar üst üste birikir ve bazen harekete geçmek yıllar alır. Bu bağlamda ülkemizdeki gelir eşitsizliğini ortadan kaldıracak temel analizler, uzun vadeli planlar ve özellikle hukuka aykırı birçok fiilin ortadan kaldırılarak Türkiye’de adaletin ve eşitliğin konuşulduğu bir sistemin varlığı kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu bağlamda her taraftan en yoğun çabayı en üst düzeyde vermeye devam edecek bir grup olacağız. Bunu İstanbul halkı adına yapmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

4 yılda 132 milyon 375 bin TL bağış toplandı

İBB, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen kurban bağışından elde edilen konserveleri İstanbul Vakfı aracılığıyla 90 bin haneye ulaştırmaya başladı. İBB, toplumsal dayanışma kampanyasıyla 4 yılda 132 milyon 375 bin TL bağış topladı. 4 yıllık kampanya süresince toplam 700 bin kutu ihtiyaç sahibi vatandaşların sofralarına ulaştı. İstanbul Vakfı Kurban Bağış Kampanyası’nda bu yıl hayırseverler tarafından 5600 adet hisse bağışlandı. Kampanya sonucunda; 80.000 konserve, 2.800 kelle paça çorbası ve 5.600 kemik iliği suyu işlendi. Dağıtımlar İstanbul Vakfı ve İBB birimleri tarafından yapılacak ve yaklaşık 90 bin aileye ulaşılacak. İBB Sosyal Hizmetler Birimleri yetkililerince yapılan araştırma sonucunda ihtiyaç sahibi aileler belirlendi. 4 kişilik aileye 1 koli, 5 ve üzeri nüfusa 2 koli ulaştırılmaktadır. 1 kutu konserve yaklaşık 1 kilo kuşbaşı etten oluşur. Son üç yıldır kesilen kurbanların kemik ve ilikleri de süt dağıtılan ailelerin çocuklarına konserve olarak gönderiliyor. Sakatattan yapılan çorbalar da İBB İl Sağlık Müdürlüğü tarafından belirlenen yatalak hastalara ulaştırılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu